Kusursuz sürdürülebilirlik - amaçla eylem arasındaki boşluğu kapatmak

Sürdürülebilirlik konusu gitgide daha fazla önem kazanıyor. 2019 yılında yaptığımız araştırma, dünya çapındaki gezginlerin yarısından fazlasının (%55) daha sürdürülebilir seyahat seçimleri yapma konusunda bir önceki yıla kıyasla daha kararlı olduğunu göstermişti. Her ne kadar COVID-19 herkesin 2020’deki seyahat planını değiştirmiş olsa da; Booking.com’un 2021 Sürdürülebilir Seyahat Raporundan elde edilen veriler, dünyamız karantina sürecini geride bırakırken sürdürülebilirliğe yönelik yeni bir bağlılık oluştuğunu ortaya koyuyor. 

Beklenmedik “salgın etkisi”

Karantina süreci bize sadece seyahatin ne kadar önemli olduğunu göstermekle kalmadı; aynı zamanda seyahatin gezegenimiz ve yerel topluluklar üzerinde ne kadar büyük bir etkiye sahip olduğunu da gösterdi. Dolayısıyla insanların %61’inin salgın nedeniyle gelecekte daha sürdürülebilir şekilde seyahat etmek istemesi pek de şaşırtıcı değil. Bu kişiler, sürdürülebilir seyahatin hayati önem taşıdığını düşünen %83’lük kesimin de içinde yer alıyor. 

Şaşırtıcı olan şey ise amacın eyleme dönüşmeye başlamış olması. İnsanların %49’u, salgının kendilerini günlük hayatlarında değişiklikler yapmaya teşvik ettiğini ve gıda atıklarını azaltma ile geri dönüşümün evdeki en büyük öncelikler haline geldiğini söylüyor. Geçtiğimiz 12 ay içinde tatil yapan gezginlerin %43’ü şişe su satın almak yerine yanlarında kendilerine ait yeniden kullanılabilir şişelerini getirdi; %45’i bilinçli bir karar verip konakladıkları tesiste değilken klimayı veya ısıtıcıyı kapattı ve %33’ü de yerel topluluğu destekleyecek faaliyetlere katıldı.

Sürdürülebilir gezgin

Gezginlerin isteklerine ilişkin manzara değişiyor. Ortaklar, salgın sonrası dönemde gezginlerin davranışlarında değişiklik görmeyi bekleyebilir. Dünya çapındaki gezginlerin %84’ü seyahat ederken ortaya çıkardıkları atıkları, özellikle de tek kullanımlık plastikleri azaltmak; %83’ü ise enerji tüketimini düşürmek istiyor. Yine bu gezginlerin %76’sı seyahatin ekonomik etkisinin toplumun tüm katmanlarına eşit şekilde yayılmasını temin etmek isterken %69’u da aşırı kalabalıklaşmanın azaltılmasına ve seyahatin sağladığı faydaların daha az ziyaret edilen destinasyonlarla topluluklara dağıtılmasına yardımcı olmak için popüler destinasyonlardan ve turistik noktalardan kaçınmayı planladığını söylüyor.

Talebin niteliği değiştikçe arz da buna yanıt vermeye başlıyor. Sürdürülebilir seyahatin önemli olduğuna inanan %83’lük gezgin oranı, sürdürülebilirliği konaklama sektöründeki önemli bir mesele olarak gören %82’lik ortak oranıyla yansıtılıyor. Yine de arada bir boşluk var - gezginlerin %49’u 2021 yılında hala yeteri kadar sürdürülebilir seyahat seçeneğinin bulunmadığına inanıyor. 

Son 12 ay içinde sürdürülebilir bir tesiste konaklamamış olduğunu belirten %40’lık gezgin grubunun %32’si seyahat ettikleri yerde hiçbir seçenek bulamadığını söylüyor. Sürdürülebilirlik uygulamaları hakkında gezginleri etkin şekilde bilgilendiren ortakların oranının %31, sertifikalı tesis sayısının da oldukça az olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu rakamlar son derece makul diyebiliriz. Booking.com, arz ve talep arasındaki boşluğu kapatmak için ortakların tesislerinde hayata geçirdikleri sürdürülebilirlik uygulamalarını tesis sayfaları üzerinden sergilemelerini daha kolay hale getiriyor. Müşteri farkındalığını artırmanın ilk adımı olan bu imkan kapsamında, daha bilinçli şekilde seyahat etmek isteyen ve sayıca gitgide çoğalan müşterilere ulaşmaları noktasında ortaklara yardımcı olmak amaçlanıyor. 

Sürdürülebilirliği seyahat deneyiminin kusursuz bir parçası haline getirmek

Mevcut durumda tesisinizde hayata geçirmiş olduğunuz hiçbir sürdürülebilirlik uygulaması olmaması veya sunduğunuz uygulamaları genişletmek istemeniz fark etmeksizin, Sürdürülebilirlik El Kitabı çıktığınız bu yolculukta size yardımcı olabilir. İlgili kaynak, Sürdürülebilir Seyahat Programımız kapsamında sürdürülebilirliğin farklı alanlarında uzman olan kişilerle birlikte oluşturuldu. Atıkların azaltılması ve su tüketiminden hayvan refahına kadar çeşitli sürdürülebilirlik konularına değinilen el kitabında hem verilere dayalı ipuçları sağlanıyor hem de bu ipuçlarının farklı tesis tiplerine uygun şekilde nasıl geliştirilebileceğine dair öneriler paylaşılıyor. Booking.com’da Sürdürülebilirlik Direktörü olarak görev yapan Marianne Gybels, “Tek kullanımlık plastikleri ortadan kaldırmak veya enerji tasarruflu LED ampullere geçiş yapmak gibi ufak değişiklikler ilk bakışta önemsiz görünebilir; ancak dünyanın dört bir köşesindeki milyonlarca gezgin ve tesis hesaba katıldığında, bu küçük adımlar çok daha büyük bir potansiyel olumlu etki yaratır.” diyor.

Sürdürülebilirlik uygulamalarına yatırım yapan ortakların sayısı gitgide artarken biz de bu uygulamaların platformumuzda görünür olduğundan emin olmak için sürekli çalışıyoruz. Güncel durumda, tesis sayfanızda 32 farklı sürdürülebilirlik uygulamasını sergileyebilirsiniz. Uygunluk kriterlerini karşılayan otel zincirleri için sürdürülebilirlik programları da dahil olmak üzere halihazırda oldukça büyük adımlar atmış olabilecek tesislerin sahip olduğu üçüncü taraf sürdürülebilirlik sertifikalarını da sergiliyoruz. Gybels, “Ortaklarımızın, aralarından seçim yapıp hayata geçirebileceği sürdürülebilirlik uygulaması sayısını ne kadar artırırsak bu bilgileri müşterilere nasıl en iyi şekilde gösterebileceğimizi ve nihayetinde sürdürülebilirlik konusunu seyahate yönelik karar verme sürecinin şeffaf ve kolayca saptanabilir bir parçası haline getirebileceğimizi o kadar çok test edebiliriz.” diyor.

Ardından sözlerine “Daha yapılması gereken çok fazla şey olsa da, her yandan gördüğümüz tutku ve bağlılık konusunda umutluyuz. Gezginlerin veya konaklama tesisi ortaklarımızın bireysel sürdürülebilirlik yolculuklarında hangi noktada oldukları fark etmeksizin herkesi bir sonraki adımı atmaya teşvik etmek istiyoruz. Böylece tüm seyahatler için gerçek anlamda yenileyici ve sorumlu bir gelecek inşa edebiliriz.” şeklinde devam ediyor.